Bir Savunma Silahı Blok
Voleybol, karşı takımın yaptığı hücumlara en iyi şekilde savunma ile cevap vererek sayı almasını engellemeye çalışan ve içerisinde birçok komplike hareketi barındıran bir spordur. Savunma voleybolda en önemli unsurlardan biridir. Başarıda hücum etkinliği ne kadar büyük ise savunmanın rolü de o kadar büyüktür. Tabii ki savunmanın en önemli silahı bloktur. Bazı kişilere göre blok rakip takımın hücum gücünü tesirsiz hale getirmek amacı ile file üzerinde yapılan bir savunma şekli olarak ifade edilirken, diğerlerine göre rakibe karşı yapılan ilk savunmadır. Blokta amaç rakibin atağını kendi sahasından uzak tutmaktır. Blok, voleybolda smaca karşı bir savunma hareketidir. Önceleri bir savunma hareketi olan blok, kurallardaki değişikliğinden sonra yani blokta ellerin karşı alana sokulmasına izin verildikten sonra, bir hücum silahı niteliği kazanmıştır. Blok blokçu sayısına göre tekli blok, ikili blok, üçlü blok olmak üzere 3’e ayrılır.
Blokta temel amaç topu hücum yapan takımın sahasına geri göndermektir. Bunun gerçekleştirilmesi ise 3 ön alan oyuncusunun sıçramasına bağlıdır. İkili blok, en popüler uygulamadır. Bunun nedeni iki alternatif ile sınırlandırılmış olmasıdır. Tekli blok, rakip hücumun başarısını engelleyemez. Bu sebepten hücum oyuncuları onun etrafında hazır olarak dururlar. Üçlü blokta ise geride kalan arka alan oyuncusuna geniş bir alanın savunulması sorumluluğu verilir. Sonuç olarak ikili blok en etkili alternatif savunma sistemidir. Eğer file önünde blok iyi kurulur yani iyi yerleşirse orta oyuncu her iki kenar bloğa yardıma en hızlı şekilde giderse rakip ataklarda çiftli blok en iyi savunma hareketidir.
Eskiden voleybolda paslar yüksek atıldığı için ikili ya da üçlü blok yerleşirken file önünde çok hızlı bir yer değiştirme zorunluluğu yoktu. Bu bakımdan eski antrenörler file önünde yer değiştirmenin yan adımlar ile yapılmasını isterlerdi. Oysa çağdaş voleybol file önünde çok hızlı yer değiştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bugün orta blokçular fileden biraz açık durmakta her iki tarafa büyük ve çeşitli adımlarla gitmektedirler. Hareketin hızı, blok performansında önemli bir rol oynar. Genel olarak oyuncular bu problemi iki şekilde aşabilirler. İlk olarak pasörün nereye pas atacağını tahmin edip hareketin tam karşısında durmaya çalışabilirler. Pasörün ve hücumcuların pozisyonlarını seyrederek ve pasörün hareketini okuyarak blokçular bir yere kadar oyunun gelişimini tahmin edebilirler. Sezinleşme davranışına rağmen birçok oyun durumunda orta oyuncu hala yan kenarlara doğru yer değişimini çabuk bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu yüzden en hızlı hareket zamanını garantileyen tekniği kullanmak önemlidir. ABD’deki voleybol uzmanlarınca başarılı bir orta ve yan kenarlara yapılacak blok için yer değiştirmede hareketin hızı önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir.
Yapılan çalışmanın bulguları, çapraz adımlamanın blok verimliliği açısından daha üstün olduğunu gösterse de en hızlı toplam hareket zamanı açısından hangi tekniğe uygun olduğu sorusunu yanıtlamada yetersiz kalmıştır. Oyun sırasında blok organizasyonu ve icrası konusundaki bu bulgulara rağmen bu çalışmalardan sonra hala ortaya bazı sorular çıkmaktadır. İlk olarak Seate’nin bulguları bu amaca yönelik karar vermeyi zorlaştırmaktadır. İkinci olarak Cox’un çalışmalarında kullandığı çapraz adım tekniği modern voleybolda kullanılan çapraz adım tekniğinden farklıdır. Daha sonra yan adımlama, çapraz adımlamadan başka ileri çapraz adımlama tekniği kullanılarak başka bir çalışma yapılmıştır. Bu ileri çapraz adımlama tekniği, modern voleybolda kullanılan çapraz adımlamadır.
Bazı araştırmacılara göre yan adımlamanın ihtiyaç duyduğu zaman yüksektir. Bunun en önemli nedeni de adımlamanın özelliğidir.
Hem sağa hem sola doğru yapılan adımlama tekniklerinde aynı oranda yerde kalınmaktadır. Bunun nedeni, elde edilen hızın yerde kalış süresini etkilediği ve her iki adımlama tekniğinde sıçrama öncesi hızlar arasında fark bulunmaması ile açıklanmaktadır.
3’den 2’ye doğru yapılan yan adımlama ile 3’den 4’e yapılan yan adımlamada yerde kalış süreleri arasında bir fark bulunmamaktadır. Buna ek olarak 3’den 2’ye doğru yapılan çapraz adımlama ile 3’den 4’e doğru yapılan çapraz adımlamada adımlamada yerde kalış süreleri arasında bir fark bulunmamaktadır. Her iki adımlama da her iki yönde de eşit hız ve sürede hareketin gerçekleşmesinden ötürü yerde kalış süreleri arasında anlamlı bir fark çıkmamış olabilir.